Kemahdar

Kemahdarlığın ne olduğunu soranlar ve işyerinde mucizevi değişimlerin hayalini kuranlar, cevabı bu kitabın içinde bulacaklar. Kemahdarlık yepyeni bir kavram ve onunla tanışmak isteyenler şu an altın anahtarı ellerinde tutuyorlar. Bu anahtarla iş hayatında yepyeni bir kapı açılacak.

İşyerinde eğitime taptaze bir bakış açısı getiren Kemahdarlık, sorunları bir bakıma herkesin beklediği sihirli değneğiyle çözmek yerine, her seviyede bütün çalışanlar için ufuk açıcı bir deneyim ve çözümün bizzat kendisini vaat ediyor. 

İşyerlerinde tüm kadronun birbirine kenetlenerek el ele nasıl yürüyebileceğini, Maslow’un hiyerarşisindeki piramidin zirvesine tırmanırken bilenin bilmeyene nasıl destek olacağını, deneyim sahibi olanın acemi iş arkadaşını yetenek, yetkinlik, sosyal ve ruhsal yönden nasıl geliştireceğini, işletmelerde tek tek her çalışanın kendini nasıl güçlü kılacağını, alt kadronun en iyi şekilde nasıl yetiştirileceğini adım adım izleyecek, kendinizi bulacağınız bir sistemle tanışacaksınız. Sadece bununla kalmayacak, hemen uygulamaya da geçebileceksiniz. Tüm öneriler, örnekler, teorik-pratik bilgi ve yöntemlerle… Üstelik Osmanlı’daki yeniçeri sisteminden askerlik ocaklarına uzanan geniş bir perspektifte somut bilgiler, eğlenceli hikâyeler, karikatürler ve düşünmeye sevk eden anekdotlarla kendinizi kitabın sürükleyici dünyasında bulacaksınız. Zaman zaman roman okuyormuş gibi hissedeceksiniz, bazen sevdiğiniz bir derse çalışıyormuş gibi, bazen de bu kitapta anlatılanları uygulamış kişilerin duygularına ortak oluyormuş gibi… Onlarla birlikte heyecanlanıp kim bilir belki de hep birlikte gözyaşı dökeceksiniz. Ama çaba göstermeden sonuç alamazsınız.

Şöyle diyor Kemahdarlık kavramının yaratıcısı, deneyimli yönetici ve eğitimci Ayhan İyigün: “Bütün insanlar eşit doğar ancak bazıları daha istekli ve çalışkandır. Onlar zaman içinde çabaları sayesinde fark yaratırlar. Tembeller ise bu çabayı fark etmeden sadece onların zeki ve yetenekli olduğunu düşünürler. 5-6 bin yıldır bir türlü beğenemediğimiz çocuklarımız her geçen gün bir önceki günden daha iyiler. Bütün anne babalar inatla ‘Bu çocuk adam olmaz,’ diye dursunlar, yeni nesiller onlara meydan okurcasına bayrağı daha da ileriye götürüyor.

Çağımız bilgi ve teknoloji çağı, hayatta artık tereddüde yer yok. Bir anlık tereddüt, İstanbul trafiğindeki gibi başkalarının hemen sizin önünüze geçmesi demektir. 

Bir Japon Atasözü der ki: ‘Sanatçıyım diyebilmek için, ustanı geçeceksin ve kendini geçecek bir öğrenci yetiştireceksin’.”

Sayaç