Yorumlar
Yorumlarınızı ayhan@iyigun.com mail adresine gönderebilirsiniz.
Klasik yönetim kitaplarından farklı olarak, okurken keyif veren, teorik bilgilerin yanı sıra pratik ve güncel hayattan örneklerle harmanlanmış, gerek yönetici gerek çalışanlara yol gösterici örneklerle zenginleştirilmiş bu kitabı ilgi duyan herkesin beğeniyle okuyacağına inanıyorum. İş hayatındaki tecrübelerini böylesine güzel bir anlatımla bizlerle paylaştığı için Sn.Ayhan İyigün’e çok teşekkür ediyor ve çalışmasından dolayı tebrik ediyorum.
Doç.Dr.Fatma Ayanoğlu Şişman
Marmara Üni. İşletme Bölüm Başkan yard.
Kitabınızı elime aldığım günden sonra bulabildiğim her boş vakitte birkaç sayfada olsa okuyarak, çok emek vererek hazırladığınız bu eseri hayatımın her aşamasında kullanmak üzere beynimin bir köşesine notlar aldım .Kemahdarlığı gerek teknik ve gerekse hayat hikayeleriyle biz okurlara bu denli akıcı ve anlaşılır olarak aktardığınız için size teşekkür ederim. Siz kitabınızda “gerektiği kadarını yapmakla elinden gelenin en iyisini yapmak arasında bazen bir teşekkür kadar mesafe vardır” demişsiniz , umarım okurlarınızın takdir ve teşekkürleri sizi bu eserleri çoğaltmak konusunda teşvik eder. Kemahdar projesinin ilk meyvelerinden olacağım içinde kendimi en az Kozluca köyündeki Hatice kadar heyecanlı ve ayrıcalıklı hissediyorum… Sevgi ve saygılarımla…
Hüseyin YILMAZ
Makine Mühendisi
Erak Teknik Müdür
Kitabı akıcılığına kapılarak çok çabuk okudum. Özellikle bir öğretmen olarak son kısımı okurken ağladım. Gerçekten çok beğendim ve tekrar okudum. Her okuduğumda da çok duygulandım. Şimdi kendime keşke meslek hayatıma ilk atıldığımda bu kitap elimde olsaydı diyorum. Meslektaşlarıma çok şey katacağına inanıyorum.
Emekli İlkokul Öğretmeni
Telat ÖNER - Ordu
Özellikle bu değerli kitabı yazdığınız için teşekkür ederim. Özel sektörde olsun veya kamu sektöründe olsun işe yeni başlayan işçi, memur, yönetici veya üst yönetici konumundaki kişilerin faydalanabileceği rehber ve değerli kaynak niteliğindeki bir eserdir. Herkesin okumasını tavsiye edrim. KEMAHDAR insanı başarıya götüren ANAHTAR
Turgut DEMİR (Memur )
Edirne
Bu kitap iş geliştirmeyi, kişisel gelişimin dışında tutan bu konuları tek tek ele alan ve özellikle ülkemizin gerçeklerinin dışında yer alan yabancı kitaplardaki eksiklikleri gidermektedir. Kemahdar, okuduktan sonra kaldırıp bir kenara koyacağınız bir kitap değil bir baş ucu kitabı.
Bir sonraki yaşadığınız ikilemin mutlaka bu kitap da bir çözümü bulunmakta. Tekrar tekrar bakmak gerekiyor.
Ayhan İyigün masanın her tarafında bulunmasının avantaj ve dezavantajını, gözlemlerini Kemahdar’da detayları ile vermekte. Ellerine sağlık diyorum. Bir sonraki kitabın da çizimler daha iyi olursa daha muhteşem olacağı kanısındayım.
Erol Erdal Doğan
Çevre Mühendisi
Elimdeki kitabı bitirdikten sonra sizin kitaba başladım. Şu an 73. sayfadayım. Pozitif enerjinize hayran kaldım. "birbirini sevmeyen insanlarla kalkınamsazsınız" cümlenizi çok beğendim. Kitabınızı okudukça yorumlarımı paylaşacağım. Sevgiyle kalın.
İsrafil Güler
Sayın okuyucular sürekli okumak bilgilerinizi genişletmek kendinizi Zamanla yarıştırmak, hareketli, dinç kalmak için okumanın yaşı yoktur. Kemahdar da okunması gereken bir kitap. Kemahdar neyin birleşimidir, açılımı nedir, hayattınıza çok şey katacak, sizlere yön verecek, mutlaka okunması gereken bir eser. Kemahdardaki örnekleriyle size sunulmuş sosyalleşme, sevgi, inançla Kemahdar yolunda ilerlemek bu dünyada çok şeyin rayına oturacağı, problelemleri zamanla ortadan kalkacağı fikri oluştu bende. Yazarı Ayhan İyigün beyde hayatında geçirdiği basamakları başharflerini birleştirerek Kamahdarı yazmiş iyi etmiş teşekkürler. Kariyer yolunda ilerken, tecrübe basamakları Kemahdarda da olgunlaştırılmış. Tüm okuyuculara saygılar.
Emekli Öğretmen
Gülsen Topaloğlu
İş hayatından kesintilerin sade, samimi bir dille anlatıldığı, insana yatırımın öneminin paylaşıldığı bir kitap "Kemahdar"... Kaleminize sağlık Ayhan Bey!!!
Egemen Topaloglu
Chemical Engineer
İnsanoğlu önemli konularda yalnız an içindeki duygularından tespitlerinden kaynaklanan sebeplerle kararlar almıyor.
Geçmişi çok önemlidir insanın. Yaşanılmış olan binlerce milyonlarca olayın her biri kararlarımızın sebepleri, bileşenleri olmaktadır. Geçmişte yaşanmış doğru yada yanlışlar sosyal şekillenmede çok önemli etken oluyor. Geride bıraktıklarımızda hakimiyet (Çoğunluk değil) doğrudan yana ise geleceğimiz için aldığımız kararlarda da isabetli davranmış oluyoruz. Geçmişimizi kendimize ve çevremize ödül olarak döndürmüş oluyoruz.
Sevgili Ayhan;
Kitabını Keyifle okudum. Öğrencim ve kuzenim olman keyfimi dahada artırdı. En güzel derslerden biri hayattır. Kemahtarda bunu anlatıyor zaten. Okuduğumda yukarda yazdıklarımı düşündüm senle ve dostlarla paylaşmak istedim.
Tebrik ediyor, devamını bekliyor,sağlıklık, başarı ve mutluluklar diliyorum..
Nusret Efendioğlu
Emekli Matematik Öğretmeni
İnsanlar hep akıllarıyle sorunları çözmeye çalışırlar. Belirli bir yere kadar da bu yeterlidir. Bizleri daha ileriye götürecek olan başka fikirlerden ve bilgilerden yararlanmaktır. Başarı da böyle gelir zaten. İş hayatında kendi başarımızdan çok ekip başarısı önemlidir. Bizi sonuca götürecek olanda budur. Kemahdar da bunu bize nasıl yapacağımızı anlatan bir kitap , ben okudum faydalarını gördüm. Üniversite de okuyan oğluma da hediye ettim. İleride iş hayatına atıldığında şimdiden hazırlansın diye , Emeği geçenlerin bilgisine kalemine sağlık.
Tahsin DAĞAŞAN
Merhaba Ayhan bey, adım Alaaddin, Erak giyim de personeliniz olarak çalışıyorum, 3 aylık kursiyerim. En üst kademeden en alt kademeye kadar çalışanlar üzerinde yarattığınız motivasyon kaynağı(her gün tek tek tokalaşmanız) üzerine hayatınızı merak edip kitabınızı aldım ilk defa rastladığım bişeydi çünkü en üst kademenin en alt kademeyle bu kadar sıcak ilişki kurması, farklı bir şey vardı bana göre. Mühendisliği bitirip ben mühendis değil yönetici olacağım demeniz, kitaptaki üretimde güç savaşı başlığı adı altında İzmir’de ki ortağı olduğunuz şirketteki yaşamış olduğunuz zorluklar, yalnız kalışlarınız, bir fabrikadaki işverene sunmuş olduğunuz proje sonucu düzeni bozmakla itham edilip, istifa edişiniz etkileyici ancak aile şirketi değilse hemen hemen her üst düzey yöneticide görebileceğimiz davranışlardı.
Beni bir okur olarak en çok etkileyen bakış açılarınız ve kendimi bulduğum noktalar;
İnişli çıkışlı 45 senenin ardından Allah’ım ne olacak şimdi! deyip aslında insanın yaşamsal faaliyetlerinin sona ermesinin bedenen değil, kafada plansız projesiz hedefsiz kalmakla sona ereceğini anlatmanız kendimi gösterdi bana, bense 30 lu yaşlara yaklaştığım şu sıralarda bunu sık sık demeye başladım, Allah’ım ne olacak şimdi? Denedim, para mı? Hayır, kariyer mi? Hayır, aşk mı? Hayır, deneye deneye şu hayatta en değerli şeyin bahsettiğiniz gibi tüm bu olasılıkları içinde bardındıran ´´ZAMAN´´ ın olduğunu birkez daha anladım yazınızda.
Sonra sahilde yürürken hiç tanımadığınız insanlara selam verip iki dakka da olsa dertlerini unutturduk diye mutlu olmanız kitaba sımsıkı bağladı beni. Kendi kendime dedim, mantıkçı, idealist çatık kaşlı dominant hayatında hiçbir duygusallığa yer olmayan höt dedi mi susturan müdür bekliyordum, oysa ki karşında bu denli derin düşünen hem psikolog hem müdür iki taraflı düşünen iki dünya için aynı anda çalışan bir müdür buldum. Üniversitede ki, meslektaşları arasında nadir bulunan hem bu dünya hem öbür dünya çıkarları için yaşayan felsefe hocamdan sonra sizi böyle görmek beni çok heyecanlandırdı. Belki sizin gibi müdür yada şef olamam ama bende çoğu zaman kendimi bir öğretmen bir teknik direktör bir psikolog olarak hayal ederken buluyorum ve bunların ortak yanı insan...yani kalabalıklar...yani birilerinden sorumlu olup onları yetiştirmek...
45 li yaşlardaki Allah’ım ne olacak şimdi? sorusunu içimde susturmak için kitaptan öğrendiğim şey bir de bu yolu denemem gerektiği oldu.
Ve bütün bir kitabın bana göre en önemli başlığı, otoparkta ki pul kadar bile değeri olmayan bir sorun üzerine kendinize sorduğunuz cennet mi ? cehennem mi ? sorusu, bu nasıl bir dayanak bu sorunun karşısında hangi sorun sorun olmaktan utanmaz eminim ki bu yerlere gelmenizde ki en kilit nokta bu soru dan aldığınız güç ve ilhamla mümkün olmuştur. Bir binanın otoparkındannn... 45 yaşınızdaki geldiğiniz nokta ya da benim algımla 45. kattaki fabrika müdürlüğüne....uzanan yolu en çok bu başlığa bağladım.
Kitabın arka kapağında yer alan ´´iş yerinde mucizevi değişimlerin hayalini kuranlar´´ cümlesi için de bir hayal kurma haddim olsaydı sadece en tepedeki müdürümüzün değil, grup başlarımızdan şeflerimize şeflerimizden bölüm müdürümüze kadar her sorumlumuzun kemahdarlık projesinin bilincine göre önceliğinin ve ana temasının ´´aidiyet hissi´´ ve ´´motivasyon´´ olmasını arzulardım.
Ve kursiyerlere, yeni başlayanlarla birebir ilgilenecek, onları yeteneklerine göre gruplara ayırıp ilgili bölümlere hazırlayacak, Kemahdarlık projesini aşılayacak, mucizevi değişim ve hayal olduğu için bu cümleyi kuruyorum gerekirse bir dersane hocası gibi ev ziyaretleri yapacak ve bu sayede,yapılan araştırmalar sonucunda iş bırakanların % 80 Amir iş arkadaş ve takdir edilmemek olan tezi çürütmek için kurulmuş bir insan kaynakları birimi dilerdim.
Okuduklarımdan güç alarak en çokta “çalışanlar sizin duymak istediklerinizi değil de kendi söylemek istediklerini söylesinler ne kaybedersiniz” cümlenizden esinlenerek, lacivert iş kıyafetlerimi askıya asıp bir okurunuz olarak kitabınızı yorumlamak istedim. Biraz da okuduğum her kitaptan sonra düşüncelerimi yazara mail olarak atmayı alışkanlık haline getirmemden böyle bişey yazma gereği duydum elbette ki ciddi bir iş yapıyoruz ve duygusallığa ve hayallere yer yok haddimi aşıp ağzımdan yanlış bir kelime çıktıysa özür dilerim bu yoğunlukta vaktinizi aldım.
Alaaddin YÜCEL